Sorunlarla Yüzleşmek
By: İlker Başbuğ
Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden beri ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Ancak sorunların bugün daha ağır ve ciddi boyutlara ulaştığı da bir gerçektir.
Ülke sorunlarına duyarlı olmak bir vatandaşlık görevidir. Fakat görev burada bitmemektedir. Sorunları dile getirmek, șikâyet etmek yeterli değildi.
Yanıtın bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısın demektir.
Bu nedenle, sorunlara karşı çözümler düşünmek ve bunları paylaşmak, anlatmak ve yazmak da bir görevdir.
Bu kitabın amacı da budur. Sosyal sorunlar çok nedenlidir. Bu nedenle, sosyal sorunlara farklı çözüm önerileri sunulabilir.
Bu kitapta sunulan çözüm önerileri “bir hal tarzı” dır.
Sorunlara gelince; Türkiye’nin temel sorunu “eğitim ve öğretim”dir.
Mustafa Kemal Atatürk, 1922 yılında not defterine “mektep”in, kurulacak yeni devletin temel unsurunu oluşturacağını yazmıştı.
Mektep, toplumun ortak hedefleri, medeni ihtiyaçları ve çağdaş bilim esaslarıyla uyumlu olmalı ve şunları öğretmeliydi:
– İnsanlığa hürmeti,
– Vatan ve millet sevgisini,
– Şeref ve bağımsızlığın önemini,
– Bağımsızlık tehlikede ise, kurtuluş yolunun ne olduğunu.
Gerçekten, “Milli Eğitim” bugün çağdaş bilim esaslarına göre, kendisinden beklenen görevleri ne ölçüde yerine getirmektedir?Eğitim ve öğretim nasıl düzlüğe çıkartılabilir?
Türkiye’de “Milli Burjuvazi”nin istenilen şekilde oluşamaması, ülkede demokrasinin bir türlü rayına oturamamasının nedenlerinden birisini oluşturmuştur. Bu sorunun temelinde de eğitim ve öğretim sisteminin yetersizliği bulunmaktadır.
Terörle mücadelede en büyük tehlike, yürütülmekte olan terörle mücadelenin uluslararası zeminlerde tartışma konusu haline getirilmesidir. Irak’ta ve Suriye’de yaşananlar maalesef terörle mücadeleyi bu zemine taşımıştır. Dolayısıyla; Türkiye’nin yürüttüğü terörle mücadele, Irak ve Suriye’de yaşananlar ve yaşanacaklardan soyutlanamaz.
Anayasa değişiklik önerilerinin, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunlara çözümler üretmekten ziyade, mevcut sorunları daha da artıracağından endişe duyulmaktadır.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafya her zaman bu topraklarda “Güçlü Ordu”ya sahip olunmasını zorunlu kılmaktadır. Buna karşılık, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü sonrasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ilişkin alınan yeni düzenlemelerin bu amaca hizmet etmediğine inanılmaktadır.
3 Kasım 2016 günü, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na, tarihe not düşmek amacıyla bilgi sundum. Bu sunumun büyük kitlelere ulaşması 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünün öncesi ve sonrasının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı çözüm arayışları ve sözde Ermeni soykırım iddialarına karşı etkili mücadele, Türkiye’nin gündemindeki önemli uluslararası sorunların başında gelmektedir.
Hiçbir şey için, hiçbir zaman geç değildir.
Bu kitapta, sadece ve sadece “vatan ve millet sevgisi” ile hareket edilerek, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu sorunlara ilişkin olarak “samimi” düşünceler ve bazı çözüm önerileri, istifade edeceklere sunulmuştur.
Eğer bu kitap, bu konuda bir hizmeti yerine getirebilirse, bundan sonsuz mutluluk duyulacaktır.