Olayları onların yaşandığı koşullar içinde değerlendirmek lazım. Bu nedenle zamanla düşünceler değişebilir. Ancak konuya ilişkin prensipler veya genel değerler kolay kolay değişmez.

Atatürk ve İnönü, Osmanlı dönemindeki maliye ve para politikalarını yakından izlemişler ve unutmamışlardır. Osmanlı döneminde yaratılan ağır borçlar sadece ekonomik alanda değil, her şeyden önce dış politika alanında büyük bağımlılıklar yaratmıştı. Bu nedenle Atatürk ve İnönü, her zaman borçlanmaya karşı olmuşlar ve borçlanmadan her zaman korkmuşlardır.

Burada borçlanma ile yabancı sermayenin yatırım yapmak üzere ülkeye gelişini birbirinden ayırt etmek gerekir.

Borçlanmaya karşı olan Atatürk’ün yabancı sermayenin gelişine karşı olduğunu söyleyemeyiz.

17 Şubat 1923 günü İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresi’nde Atatürk bu konuda şunları söylemiştir:

“Ekonomi sahasında düşünürken ve konuşurken zannedilmesin ki biz yabancı sermayeye düşman bulunuyoruz. Hayır, bizim memleketimiz geniştir. Kanunlarımıza bağlı kalmak şartıyla yabancı sermayeye gereken güvenceyi vermeye hazırız. İsteriz ki yabancı sermaye bizim çalışmamıza ve var olan ama yetersiz kalan servetimize katılsın. Bizim ve onlar için faydalı sonuçlar versin.”

Leave A Comment